Röportajlarım

“FABRİKALAR ÇİÇEK AÇTI”

 

KADIN İŞ İNSANI, YÖNETİCİ VE ÇALIŞANLARIMIZ-1

 

Son yıllarda kadın yönetici ve çalışanlarımızı fabrikalarımızda daha sık ve ön planda görmeye başladık. Yani anlayacağınız işlerimize kadın eli değdi, adeta fabrikalarımız çiçek açtı. Temennimiz kadın istihdamının daha da artması yönünde.

Kadınlarımızı fabrikalarda bilgisayar başında çalışırken, imalatta kaliteyi kontrol ederken, toplantılarda sözünü dinletirken, proje ofisinde çizim yaparken, elinde eldiven üstünde önlüğüyle depoda malzeme istiflerken, muhasebede hesap yaparken, danışmadan misafirlerini karşılarken, fuarlarda tanıtım faaliyetlerinde bulunurken, yabancılara tercümanlık ederken, müşteri ziyaretlerinde, eğitim ve AR&GE faaliyetlerinin içinde, üretim hattında parçaları montaj ederken, satış ekibini yönetirken, satın almak için pazarlık yaparken, personel alımı yaparken, etrafa gülücükler dağıtıp neşe saçarken, kısacası her alanda görmemiz mümkün.

Aynı anda işini ve evini, okulunu ve fabrikayı, eşini ve çocuklarını idare etmeyi başarabilen kadın çalışanlarımızı anlatacağım bu yazımda sizlere örnek kadınlarımızdan bahsetmeye çalışacağım. Örnek kadınlarımızdan çalıştıkları fabrikalarda ne gibi görevler üstlendiklerini, işyerlerine nasıl katkı sunduklarını, tavsiyelerini ve ne gibi sorunlarla karşılaştıklarını anlatmalarını istedim. Tüm kadınlarımıza iş hayatlarında başarılar ve mutluluklar dilerken sayılarının artmasını canı gönülden diliyorum.

Gelin hep birlikte genç kadın çalışanlarımıza, yöneticilerimize ve iş insanlarımıza kulak verelim.

 

Merve Kahveci (Pemaks Pnömatik-Satış Mühendisi)

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Öncelikle böyle bir fırsat verdiğiniz için teşekkür etmek istiyorum. 1996 senesinde İstanbul’da doğdum, aslen Kahramanmaraşlıyım. 2015 senesinde Çamlıca Kız Lisesi – Sayısal bölümünü bitirdikten sonra, o dönemlerden itibaren hayalim olan makine mühendisliği bölümünü Doğuş Üniversitesi’nde tamamladım. İlk üniversite stajımı 2016 senesinde Pemaks Pnömatik firmasının üretim hattında yaptım. Daha sonrasında okulum devam ederken belli periyotlarda silindir montaj hattında çalışmaya devam ettim. Mezuniyet sonrasında İstanbul bölgesinde aktif saha satışına başladım. İlk staj günümden bugüne kadar yaklaşık 7 senedir beraberiz diyebilirim.

Montajda çalıştığım dönemde üretmenin değerini, senkronize hareket etmenin önemini ve iş sorumluluğu almanın ne demek olduğunu daha iyi öğrendim diyebilirim. İnsanlarla iletişimi her zaman iyi olan biriydim. Ancak saha satışının bambaşka bir dünya olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyorum. Teknik olarak yeterli olmanın yanı sıra, müşteriye değer katmak için farklı açılardan bakmak gerektiğinin farkındayım.

Şu an çok tecrübeli yöneticilerim Hamdi Demir ve Özgür Mumcu’nun destekleriyle bu alanda kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

 

 

Mezuniyet, unvan, görev, yetki ve sorumluluklarınız nelerdir?

Doğuş Üniversitesi – Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Pemaks Pnömatik firmasında, İstanbul Anadolu Yakası – Gebze aksında satış mühendisi olarak çalışıyorum. Makine üreten, üretilen makinelerle ürün ortaya çıkaran ve tesis kurulumları yapan firmalara pnömatik – otomasyon ürün seçimleri konusunda sahada teknik danışmanlık yapıyorum. Pnömatik disiplini, makine sektöründe basit ve hızlı bir yöntem. Bu sebeple tercih edilme oranı oldukça yüksek.

Burada amaç makinelerin veya sistemlerin verimliliğini arttıracak doğru ürünü belirlemek, bunun yanı sıra fiyat olarak avantaj sunabilmektir.

 

 

 

Fabrikanızdan ve çalışma ortamınızdan bahseder misiniz?

Pemaks Pnömatik olarak yerli silindirin ilk üreticisiyiz, 60 yıldır standart ve müşteriye özel ürünler üretiyoruz. Üretmeyi iyi bilen bir firmayız diyebilirim. Özel projeler ve geliştirilmeye açık projeler için güçlü bir Ar-Ge ekibimiz, ürünü üretmeyi ve o süreçleri yönetmeyi çok iyi bilen çalışma arkadaşlarımız var. Tamamlayıcı ürün gruplarımızla, silindirlerin yanı sıra otomasyon alanında da son 4 senedir aktif bir satış ağımız bulunuyor. Silindir üretimi dışında özellikle elektrikli ve haberleşmeli ürün gruplarında yerli üretim yapmak adına uzun süredir çalışmalar gerçekleştiriyoruz.

Fabrikamız Dilovası’nda bulunuyor ancak saha satış ekibi olarak genelde kendi müşteri programımıza göre hareket ediyoruz. Ülkemizin her bölgesinde, son yıllarda globalde beraber çalıştığımız birçok ekip arkadaşımız mevcut. Diğer bölgelerdeki arkadaşlarla iletişimde olarak, artarak devam eden başarı grafiğimizi daha farklı noktalara taşımayı hedefliyoruz.

 

 

 

Kadın yönetici ve çalışanlarımıza iletmek istediğiniz duygu, düşünce ve mesajlarınız nelerdir?

Üretmenin, üretilen ürünlerin bir makinede işe yaradığını görmenin zevki çok başka. Sektörde erkek egemenliği var gibi bir algı olsa da çok iyi kadın yöneticilerle, mühendislerle karşılaşabiliyoruz. Hatta bazı firmalarda üretim hatlarında çalışan kadın sayısı, erkek sayısından çok daha fazla. Türkiye’de son dönemde bu konuda net bir ayrım yapılmadığını ve iş imkanlarının cinsiyet gözetmeksizin sunulduğunu söyleyebilirim. Hemcinslerimle bu algıyı kırmamız gerektiğini düşünüyorum.

Umarım gelecek dönemlerde okuyan, üreten ve yöneten kadınlarımızın oranı bu zamandan çok daha fazla olur. Çünkü güçlü bir toplumun temelini oluşturan her birey, güçlü kadınların ellerinde yetişiyor. Teşekkürler..

 

 

“FABRİKALAR ÇİÇEK AÇTI”

 

KADIN İŞ İNSANI, YÖNETİCİ VE ÇALIŞANLARIMIZ-4

 

Son yıllarda kadın yönetici ve çalışanlarımızı fabrikalarımızda daha sık ve ön planda görmeye başladık. Yani anlayacağınız işlerimize kadın eli değdi, adeta fabrikalarımız çiçek açtı. Temennimiz kadın istihdamının daha da artması yönünde.

Kadınlarımızı fabrikalarda bilgisayar başında çalışırken, imalatta kaliteyi kontrol ederken, toplantılarda sözünü dinletirken, proje ofisinde çizim yaparken, elinde eldiven üstünde önlüğüyle depoda malzeme istiflerken, muhasebede hesap yaparken, danışmadan misafirlerini karşılarken, fuarlarda tanıtım faaliyetlerinde bulunurken, yabancılara tercümanlık ederken, müşteri ziyaretlerinde, eğitim ve AR&GE faaliyetlerinin içinde, üretim hattında parçaları montaj ederken, satış ekibini yönetirken, satın almak için pazarlık yaparken, personel alımı yaparken, etrafa gülücükler dağıtıp neşe saçarken veya Damla Hanım gibi torna tezgahının başında, kısacası her alanda görmemiz mümkün.

Aynı anda işini ve evini, okulunu ve fabrikayı, eşini ve çocuklarını idare etmeyi başarabilen kadın çalışanlarımızı anlatacağım bu yazımda sizlere örnek kadınlarımızdan bahsetmeye çalışacağım. Örnek kadınlarımızdan çalıştıkları fabrikalarda ne gibi görevler üstlendiklerini, işyerlerine nasıl katkı sunduklarını, tavsiyelerini ve ne gibi sorunlarla karşılaştıklarını anlatmalarını istedim. Tüm kadınlarımıza iş hayatlarında başarılar ve mutluluklar dilerken sayılarının artmasını canı gönülden diliyorum.

Gelin hep birlikte Damla Hanım’a kulak verelim.

 

1-Damla Hanım öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz? Eğitiminiz, meslek hayatına girişiniz ve bugünlere gelişiniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?

 

Damla Macit Çörtük: “Dörtyol-Hatay’lıyım evliyim, iki çocuk sahibiyim. Mustafa Kemal Üniversitesi Makine Teknikerliğini bitirdikten sonra Dikey Geçiş sınavını kazanarak Makine Mühendisliği alanında eğitim almaya hak kazandım.

Meslek hayatına giriş sürecim çok zorlu bir süreçti. Babam sanayide çalışmama çok sıcak bakmıyordu, toplum yadırgıyordu. Lise bittikten sonra, “her gün senin yanında çalışmak istiyorum, beni de götür baba” diye çok ısrar ederdim ama bir türlü babamı ikna edemiyordum. Babam işe giderdi ama ben asla pes etmezdim. Dolmuşla arkasından giderdim ya da babam uyurken gider, iş yerini ben açardım. İçimdeki üretim sevgisi hiç eksilmediği için pazar günleri atölyemizdeki çıraklar ile beraber mesai yapardım. Makinelerin sağında, solunda atılmış olan elmas (kesici uç) hurdalarını toplar, eve getirip yağ çözücüler ile yıkardım. Daha sonra hepsini salonumuzun ortasında çarşafların üzerine dizerek kuruturdum. Kuruduktan sonra da cinsine göre kutulara dizerdim. Tüm bunları yaparken inanılmaz keyif aldığımı hatırlıyorum.

Babam ise beni büyük bir hayretle ve gururla izlerdi. Parçaların adlarını sorardım ona, o da bıkmadan anlatırdı. Ondan çok şey öğrendim. "Bu AKPT, bu DNMG" vs. anlamazdım ama birbirine benzeyenlerin uç kısımlarını kumpas ile ölçerdim ve 4mm, 8mm şeklinde ikiye ayırıp kutulardım. O zaman öğrendim ucu ince olan elmasın finish işleminde daha kaliteli yüzey çıkardığını ve daha pek çok bilgiyi. Üzerlerine notlar alarak sınıflandırırdım hepsini.

Babası ile birlikte çalışan bir evlat olarak ona daha çok destek olmam gerektiğini düşündüm. Artık makine imalat projeleri okumak istiyordum. Babamın iş yükünü azaltmak ve ona daha çok destek olmak istiyordum. Bu hedefle 2010 yılında üniversite sınavına girdim ve Mustafa Kemal Üniversitesi Makine Teknikerliği bölümünü kazandım. Gündüz babamla çalışarak firmamızın muhasebe işlerini takip ettim, akşam da okuluma gittim. Babam beni bıkmadan, yorulmadan son dersime kadar beklerdi. Makine imalat projelerini çizmek ve okumak konusunda epey yol kat etmiştim. Okuldan çıktıktan sonra eve gelirdim ve sabah saatlerine kadar sipariş aldığımız projelerin malzemesini tedarik ederdim. Ertesi gün verilecek tekliflerin kg fiyatını maliyetini hesaplardım. Ancak dört ya da beş saat uyku uyuduğumu hatırlıyorum. Babamın iş yükünü biraz da olsa alabilmiş ve artık ona daha çok destek olmaya başlamıştım.

Daha sonra evlendim ve anne oldum. Evlat sahibi olmanın dünyanın en büyük nimetlerinden biri olduğunu fark ettim. Anne olduktan sonra sorumluluklarım arttı fakat babamı hiçbir zaman yalnız bırakmadım ve çocuklarımla işe gitmek ve gelmek için elimden geleni yaptım. Hiçbir zaman pes etmedim. Kenan Macit Makine Yönetim Kurulu Başkanı olan babam ile birlikte çok güzel projelere imza attık ve bununla gurur duyuyorum.”

2-Sanayide kadın yönetici olmanın ve işin bizzat mutfağında yer almanın sizlere sağladığı avantajlardan bahseder misiniz? Sanayide kadın yönetici olmak nasıl bir duygu?

 

“Kadın yöneticilerin farklı bakış açıları ve yaklaşımları getirdiğini düşünüyorum. Bu, hem kişisel hem de profesyonel olarak büyümemizi sağlıyor. Kadın olarak hayal gücümüzün daha estetik olduğunu düşünüyorum. Tasarımlarımda da bu estetikliği yansıtabildiğimi düşünüyorum. Ağır sanayi ürünlerini maketlere dönüştürebildim. Her bir maket tasarımım, firmaların müşterileri için özel hatıralar oluşturmalarına yardımcı olmayı amaçladı. Tasarımlarım, firmaların ürettiği ürünleri temsil edecek şekilde özenle hazırlandı. Minyatür tasarımlarım, masaüstü aksesuarları, kişiye özel hediyeler, kalemlikler ve daha pek çok ürünü içerdi. Aldığım olumlu geri dönüşler, büyük bir mutluluk ve motivasyon kaynağı oldu ve bu bana inanılmaz bir güç verdi. Bu güç ve motivasyon ile Damla Makineyi kurdum. 

Kadınların her alanda yaşadığı cinsiyet ayrımcılığı ve eşitsizlik gibi zorlukları ben de yaşadım. Erkekler ile kadınların sanayide yasadığı zorluklar aynı değil kadın olarak daha çok çaba sarf etmeniz gerekiyor. Tüm bu zorluklar karşısında güçlü olduğumu hissetmek, başardığımı görmek kendimi iyi hissettiriyor, gurur ve motivasyon veriyor. Kendi potansiyelimi ve sınırlarımı keşfetmeme olanak sağladı. Bu güçle ilerliyorum. Kadın, erkek ayrımı yapmadan bu mesleği yapıyor olmak gurur veriyor.

Kadın yöneticilerin başarılarının, toplumda kadınların gücünü ve potansiyelini vurguladığını düşünüyorum. Bu güç, toplumsal cinsiyet kalıplarını kırabileceğini ve kadınların her alanda var olabileceğini gösterir.

Sonuç olarak, sanayide kadın yönetici olmak, büyük bir mücadele ve emek gerektirse de, sağladığı avantajlar ve kazanımlar bu emeği fazlasıyla karşıladığını düşünüyorum. Kadınlar, sanayinin her alanında başarılı olabileceklerini göstererek, geleceğin daha eşitlikçi ve kapsayıcı bir dünya olmasına katkıda bulunmaya devam edecekler.”

3-Damla Makine’nın ikinci kuşak yöneticisi olarak baba mesleğini başarıyla devam ettiriyorsunuz. Başka hedefleriniz idealleriniz var mıydı yoksa çocukluktan gelen bir meslek aşkı mıydı sizinki?

“Babama olan sevgim ve hayranlığım babamın mesleğini de çok sevmemi sağladı sanırım. Mesleğime başladığım ilk günden beri her gün aynı sevinçle, aynı heyecan ile işime gidiyorum bu hiç değişmedi.”

4-Bizlere iş yaşamınızda aklınıza gelen tatlı bir anınızdan bahsedin dersek neler söyleyebilirsiniz?

“Hatay’da deprem sonrası hemen toparlandık ve çevremizdeki ilçelere yardım etmeye başladık.  Temel ihtiyaç yardımları çok fazla geliyordu. Ekibimle birlikte depremzede çocuklar için 2 adet konteynerden kreş yaptık ve içinin eşyalarını çocuklarımla ve ekibim ile donattık. Teslim ettiğimizde kreşin içine giren çocukların gözlerindeki sevinç paha biçilemez bir duyguydu. “

5-Damla Makine’yı tanıyabilir miyiz? Firmanız ne zaman kuruldu, tarihçesi ve gelişimi hakkında bilgi alabilir miyiz?

“2023 yılında, güvenilir adımlarla, babamın mirasını taşıyarak kendi şirketim olan Damla Makine Sanayi’yi kurdum. Bu süreçte, tecrübe ve güvenirlilik ilkelerini rehber edindim. Damla Makine Sanayi, sektördeki yerini sağlamlaştırmaya ve adından sıkça söz ettiren bir isim haline gelmeye devam ediyor. İlerleyen zamanlarda 50’nin üzerinde işçi istihdam etmeyi hedefliyorum.”

6-Babanızdan devraldığınız bayrağı başarıyla sürdürdüğünüzü biliyoruz. Bizlere öncelikle müşterilerinize sunmuş olduğunuz ürün ve hizmetlerden bahseder misiniz?

“Cnc Plazma, Cnc Oksijen ve Lazer kesim makineleri ile istenilen ölçülerde kesim yapmaktayız. Ayrıca; Boru Lazer kesme makinesi-Profil lazer kesme makinesi ve Sac Lazer kesme makinesi üretimine başladım. Yerli makinelerimizi üretiyor olmanın gururunu yaşıyoruz. Değerlerimizin başında Kalite, yaratıcılık, özelleştirme, müşteri memnuniyeti geliyor. Ayrıca ağır sanayi ürünlerinin maketlerini yapıyoruz. Ağır sanayiyi sanatla buluşturmak çok keyifli bu tasarım el yapımı olduğu için ve çok zarif duruyor ve müşterilerimiz tarafından çok beğeniliyor.”

7-Ağırlıklı olarak hangi sektörlere çözüm üretiyorsunuz? Bilhassa Demir Çelik sektörüne yönelik çözümlerinizden bizlere bahseder misiniz?

“Ağır sanayi sektörüne çözüm üretiyoruz. Ürünlerin işlenmesi için Boru Lazer kesme makinesi-Profil lazer kesme makinesi ve Sac Lazer kesme makinesi yapıyoruz. Yerli makinelerimiz hızlı ve hassas işleme yapıyor. Ürünlerimizi alan müşterilerimiz zamandan tasarruf ediyorlar. İş yükünü azaltıyorlar Kullanırken kaliteli bir işlem elde ediyorlar, ihtiyaca göre özel ölçüde ürün elde ediyorlar. “

8-Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleriniz var mı? Varsa neler?

“Üretimini yaptığımız makineleri sadece ülkemizde değil yurtdışı pazarına da ulaştırmayı hedefliyoruz. Afrika Ülkeleri ve Avrupa Ülkelerine .”

9-Sanayicilerimize ve sanayide kadın çalışanlarımıza bir mesajınız var mı?

“Kadınların sanayi sektöründe daha fazla yer alması, şirketlerin rekabet gücünü artırmakla kalmaz, aynı zamanda iş yerinde daha adil ve dengeli bir çalışma ortamı yaratır. Kadınların liderlik rollerine daha fazla dâhil edilmesi, sanayide çeşitliliği ve yenilikçiliği teşvik eder. Bu nedenle, kadınların yeteneklerine ve potansiyellerine yatırım yaparak, onların gelişimlerini desteklemeliyiz.

Kadın çalışanlarımıza en büyük mesajım;

Yetkinliklerinize ve yeteneklerinize inanın. Zorluklarla karşılaştığınızda, kararlılıkla yolunuza devam edin ve kendinize olan güveninizi asla kaybetmeyin.

İş arkadaşlarınız ve sektörünüzdeki diğer kadınlarla güçlü bir destek ağı kurun. Birbirinizi destekleyerek ve bilgi paylaşarak, birlikte daha güçlü olabilirsiniz.

Sürekli Öğrenin ve gelişin. Yeni beceriler öğrenmek ve kendinizi sürekli geliştirmek için fırsatları değerlendirin. Eğitimlere katılın, yeni teknolojilere hâkim olun ve kariyerinizi ileriye taşıyın.

Hep birlikte, daha güçlü ve eşitlikçi bir sanayi sektörü oluşturabiliriz. Her birinizin katkısı, sanayinin geleceğini şekillendirmede büyük bir rol oynayacaktır. Bu yolda, birbirimize destek olmalı ve birlikte daha parlak bir geleceğe doğru ilerlemeliyiz.”

 

Saygılarımla,

Damla Macit Çörtük

Damla Makine Yönetim Kurulu Başkanı

“FABRİKALAR ÇİÇEK AÇTI”

 

KADIN İŞ İNSANI, YÖNETİCİ VE ÇALIŞANLARIMIZ-2

 

Son yıllarda kadın yönetici ve çalışanlarımızı fabrikalarımızda daha sık ve ön planda görmeye başladık. Yani anlayacağınız işlerimize kadın eli değdi, adeta fabrikalarımız çiçek açtı. Temennimiz kadın istihdamının daha da artması yönünde.

Kadınlarımızı fabrikalarda bilgisayar başında çalışırken, imalatta kaliteyi kontrol ederken, toplantılarda sözünü dinletirken, proje ofisinde çizim yaparken, elinde eldiven üstünde önlüğüyle depoda malzeme istiflerken, muhasebede hesap yaparken, danışmadan misafirlerini karşılarken, fuarlarda tanıtım faaliyetlerinde bulunurken, yabancılara tercümanlık ederken, müşteri ziyaretlerinde, eğitim ve AR&GE faaliyetlerinin içinde, üretim hattında parçaları montaj ederken, satış ekibini yönetirken, satın almak için pazarlık yaparken, personel alımı yaparken, etrafa gülücükler dağıtıp neşe saçarken, kısacası her alanda görmemiz mümkün.

Aynı anda işini ve evini, okulunu ve fabrikayı, eşini ve çocuklarını idare etmeyi başarabilen kadın çalışanlarımızı anlatacağım bu yazımda sizlere örnek kadınlarımızdan bahsetmeye çalışacağım. Örnek kadınlarımızdan çalıştıkları fabrikalarda ne gibi görevler üstlendiklerini, işyerlerine nasıl katkı sunduklarını, tavsiyelerini ve ne gibi sorunlarla karşılaştıklarını anlatmalarını istedim. Tüm kadınlarımıza iş hayatlarında başarılar ve mutluluklar dilerken sayılarının artmasını canı gönülden diliyorum.

Gelin hep birlikte genç kadın çalışanlarımıza, yöneticilerimize ve iş insanlarımıza kulak verelim.

 

Zeynep MUTLU (Mettaş Civata-Yönetici & Makine Mühendisi & İnsan Kaynakları Uzmanı)

 

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

 

Mezuniyet, unvan, görev, yetki ve sorumluluklarınız nelerdir?

 

19 Mayıs 1992’de Almanya’da doğdum. 2015 yılı Doğuş Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunuyum. Şu anda aktif olarak yöneticiliğini yaptığım Mettaş Cıvata’da 15 senedir çalışmaktayım. Lise ve üniversite öğrenimim devam ederken yarı zamanlı olarak şirketimizde çalıştım. İlk olarak muhasebe bölümünde çalıştım. Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra CNC programlama eğitimi aldım ve bir süre CNC makinelerimizde üretimde programlama yaptım. Makinelere olan merakım hep devam etti. Sonrasında SolidCam 3 eksen frezeleme eğitimi aldım. Yöneticiliğin verdiği sorumlulukla beraber kendimi geliştirmek ve daha doğru hareket etmek için İnsan Kaynakları Uzmanlığı eğitimimi de tamamladım.

 

 

 

Ayşe MUTLU (Mettaş Civata-Satış Mühendisi & Mekatronik Mühendisi & Kaynak Mühendisi)

 

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

 

Mezuniyet, unvan, görev, yetki ve sorumluluklarınız nelerdir?

 

3 Mart 1994’de Almanya’da doğdum. Sakarya Karasu Atatürk Anadolu Lisesi’nde sayısal bölümünü okuduktan sonra hep hayalim olan İstanbul Gedik Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği bölümünü kazandım. Üniversite öğrenimine devam ederken işim için bana katkısı olduğunu düşündüğüm CNC programlama eğitimi, PLC, Hidrolik ve Pnömatik sistemler kurslarına katıldım. Eğitimimi tamamladıktan sonra tam zamanlı Mettaş Cıvata’da Mekatronik Mühendisi olarak çalışmaya başladım. Çalışma hayatım devam ederken Kaynak Mühendisliği’nin imalat sektöründe faydası olacağını düşündüğüm için Gedik Eğitim Vakfı’ndan Kaynak Mühendisliği eğitimini tamamlayarak, diplomamı aldım. Şu an Mettaş Cıvata bağlantı elemanları imalatı fabrikasında Kaynak Mühendisi ve Satış Mühendisi olarak çalışmaktayım.

 

 

 

 

 

 

Fabrikanızdan ve çalışma ortamınızdan bahseder misiniz?

 

Mettaş Cıvata Çayırova’da bulunmaktadır. 1991 yılından bu yana yurtiçi ve yurtdışına bağlantı elemanları üretimi yapmaktayız. Fabrikamızda ve yaptığımız işte bizi öncü kılan kalitemiz ve her çapta ve boyda imalat yapabilmemizdir.  Ülke genelindeki büyük projelerde; Köprüler, Metrolar, Marmaray ve Tünel projelerinde bağlantı elemanları imalatlarını yaptık. İmalatını yaptığımız yerli üretimi büyük oranda ihracat yapmaktan gurur duyuyoruz.

 

Kadın yönetici ve çalışanlarımıza iletmek istediğiniz duygu, düşünce ve mesajlarınız nelerdir?

 

Kadınların iş hayatında daha çok yer alması, sürdürülebilir ekonomi açısından çok önemlidir. Bir kadının aklına koyduğu her şeyi yapabileceğine inanıyoruz. Önemli olan özgür düşünce, hayal gücü ve azim. Erkek egemenliğinin hâkim olduğu sektörlerin zorluğu ve bu düşünce tarzının eskide kaldığını düşünüyoruz. Çünkü kadınlar özellikle bu sektörlerde başarıyla kendini ispatlayarak daha çok tercih edilmeye başladı. Başarılı olmak ancak özverili çalışmanın, üretkenliğin sonucudur ve sorumluluk duygusu gerektirir. Tüm kadınlar yapabileceklerine inanmalı, güçlerinin farkına vararak hedeflerine azimle ilerlemelidir.

 

Bize böyle bir fırsat verdiğiniz için teşekkür ederiz.

 

 

 

“FABRİKALAR ÇİÇEK AÇTI”

 

KADIN İŞ İNSANI, YÖNETİCİ VE ÇALIŞANLARIMIZ-3

 

Son yıllarda kadın yönetici ve çalışanlarımızı fabrikalarımızda daha sık ve ön planda görmeye başladık. Yani anlayacağınız işlerimize kadın eli değdi, adeta fabrikalarımız çiçek açtı. Temennimiz kadın istihdamının daha da artması yönünde.

Kadınlarımızı fabrikalarda bilgisayar başında çalışırken, imalatta kaliteyi kontrol ederken, toplantılarda sözünü dinletirken, proje ofisinde çizim yaparken, elinde eldiven üstünde önlüğüyle depoda malzeme istiflerken, muhasebede hesap yaparken, danışmadan misafirlerini karşılarken, fuarlarda tanıtım faaliyetlerinde bulunurken, yabancılara tercümanlık ederken, müşteri ziyaretlerinde, eğitim ve AR&GE faaliyetlerinin içinde, üretim hattında parçaları montaj ederken, satış ekibini yönetirken, satın almak için pazarlık yaparken, personel alımı yaparken, etrafa gülücükler dağıtıp neşe saçarken, kısacası her alanda görmemiz mümkün.

Aynı anda işini ve evini, okulunu ve fabrikayı, eşini ve çocuklarını idare etmeyi başarabilen kadın çalışanlarımızı anlatacağım bu yazımda sizlere örnek kadınlarımızdan bahsetmeye çalışacağım. Örnek kadınlarımızdan çalıştıkları fabrikalarda ne gibi görevler üstlendiklerini, işyerlerine nasıl katkı sunduklarını, tavsiyelerini ve ne gibi sorunlarla karşılaştıklarını anlatmalarını istedim. Tüm kadınlarımıza iş hayatlarında başarılar ve mutluluklar dilerken sayılarının artmasını canı gönülden diliyorum.

Gelin hep birlikte genç kadın çalışanlarımıza, yöneticilerimize ve iş insanlarımıza kulak verelim.

 

Yasemin Ulutaş Ender

(GTM Genel Teknik Malzeme -Kendi İşinin Patronu-İş İnsanı)

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

1976’da Sakarya’da doğdum. 3 kardeşli ailemin en büyük çocuğuyum. Evliyim ve bir kız annesiyim aynı zamanda bir hayvan dostuyum, evimizde beslediğimiz çeşitli minik dostlarımızla hayatı paylaşıyoruz. Eşim ise Gıda Mühendisi ve kendi sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulunuyor.

 

Mezuniyet, unvan, görev, yetki ve sorumluluklarınız nelerdir?

Öğrenim hayatım İzmit’te geçti. Makine-Resim bölümünden Teknik Ressam olarak mezun oldum. İş hayatıma 1994 yılında kimya sektöründe söz sahibi olan ve önemli makinalar, tanklar, eşanjörler ve reaktörler üreten Atılım Makina’da başladım. Bu firmada teknik malzemelerin satın almasından ve ön muhasebesinden sorumlu olarak 10 sene keyifle çalıştım. Bu süre zarfında yeterince tecrübe edindiğimi düşünerek çocukluk hayalim olan kendi işimi kurmak üzere ilk adımı 2004’te bir ortakla beraber attım ve 2006’dan itibaren ise kendi başıma kurduğum GTM Genel Teknik Malzeme şahıs firmasıyla iş hayatımı bugüne kadar devam ettiriyorum.

Gebze Hasköy Sanayi Sitesinde kurulu olan işletmemizde endüstriyel tesislere yönelik her türlü mekanik tesisat malzemesi temini konusunda 1994’ten beri süregelen deneyimimi yansıtmaya çalışıyorum. Sunduğumuz çok çeşitli endüstriyel ürünleri teknik detaylarını da içeren kapsamlı bir web sayfasında toplayarak müşterilerimin sipariş verirken işini kolaylaştırmaya çalıştım. Müşterilerimizden gelen taleplere en iyi şekilde cevap verebilmek için, “en iyi kaliteyi en ucuza sağlamak” prensibiyle, önde gelen firmaların sertifikalı ürünlerine yer vermeyi sürdürüyorum. Müşteri memnuniyetini her zaman en üst seviyede tutmayı hedefleyen anlayışımızla düzenli, zamanında, kaliteli hizmeti sunmayı öncelikli misyonum olarak görüyorum. Satış öncesi ve sonrasında da sunmaya gayret ettiğim teknik destek ve deneyimimi, müşteri portföyümü genişletmek ve sektördeki konumumu daha ileriye taşımak vizyonuyla hareket ediyorum.

İşyerinizden ve çalışma ortamınızdan bahseder misiniz?

Çalıştığım ortam malum endüstriyel ürünlerin hazırlandığı, üretildiği, satıldığı yan sanayi. Karası, tozu, toprağı, araç trafiği, gireni çıkanı malum yoğun bir çevre. Her gün usta, kalfa, çırak, firma sahibi ya da müşterilerle yoğun temasta olunan bir ortam. Ağır metallerle uğraşıyorsunuz ki bunların geliş gidişini yönetmek bir bayan için oldukça zorlayıcı olabiliyor açıkçası. Burada sadece sattığınız ürünleri ya da işinizi iyi bilmeniz de yeterli olmuyor, gelen müşterilerin ihtiyaçlarını veya sıkıntılarını iyi anlayıp onlara bir ürünü satmaktan önce doğru çözümün kapısını aralamak, yönlendirmek ve gerektiğinde karşılıksız çözümün ortağı olmanız gerekebiliyor. Dolayısıyla işinize hakimiyetiniz kadar iletişim becerileriniz, empati kurma yeteneğiniz de bir o kadar önem kazanıyor.

Kadın yönetici ve çalışanlarımıza iletmek istediğiniz duygu, düşünce ve mesajlarınız nelerdir?

Öncelikle çalıştığım sanayinin ablası olduğumu belirtmek isterim. Yaşı, tecrübesi ne olursa olsun hemen herkes bana ve yaptığım işe saygısından uzun yıllardır Yasemin Abla ya da Abla der. Sanayide, hele ki erkek egemen bir ortamda ve ağır metallerle uğraşıldığı için kesin erkek işi olarak görülen bir sektörde, neredeyse 30 senedir bu işi başarıyla yapıyor olmam ister istemez bir saygınlık uyandırıyor çevremde. Ben de bana gösterilen bu teveccühten duyduğum memnuniyetle, yaptığım işten keyif alarak her güne yeni bir gün ve yeni bir başlangıç hevesiyle işime koşuyorum, tabi aile yaşantımı da dengelemeye çalışarak. Sanayide erkek egemen diyorum ama benim çalıştığım sektördeki devam eden birkaç bayandan biri olarak erkeklerin ezici üstünlüğünü hissediyorum şüphesiz. Ama tüm zorluklarına rağmen bir bayan olarak bunca senedir başarıyla var olabilmenin şükrünü her zaman ediyorum ve elimden geldiğince de yeni jenerasyonları desteklemeye gayret ediyorum. Yeterli gayreti ve azmi gösterdikleri sürece tüm kadınlarımızın çeşitli iş kollarında çok başarılı olup, ayaklarının üzerinde rahatlıkla durabileceklerine, güzel işler üretip, ailelerine ülkenin istihdamına geleceğine katkıda bulunabileceklerine gönülden inanıyorum. İş hikayemi bir nebze anlatmama izin verdiğiniz için çok teşekkür ederim.