15 yılı aşkın süredir özel kurs ve dershanelerde, son 10 yıldır endüstriyel fırın sektöründe makina imalatı yapan fabrikalarda çalışmış ve halen çalışmaya devam etmekte olan biri olarak, çalışanlara, yöneticilere ve genç kuşaklara tavsiyelerimi ve tecrübelerimi sade, akıcı bir dil ve tüm samimiyetimle, amatör ruhla aktarmaya devam edeceğim.
TÜRKİYE’DE ENDÜSTRİYEL FIRINLAR & ISIL İŞLEM FIRINLARI VE DÖKÜM OCAKLARI SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ
Demir-Çelik&Alüminyum
Ülkemizde demir-çelik ve alüminyum sektörü son yıllarda güzel bir ivme yakaladı. Deyim yerindeyse aldı başını gidiyor. Özellikle pandemi süreciyle birlikte üretim kapasitelerini ikiye, üçe, ona katlayan demir-çelik ve alüminyum fabrikalarının taleplerine yetişmek için o zorlu dönemde endüstryiel fırın sektörü hiç ara vermeden çalışmaya ve üretmeye devam eden tek sektördür. Artan üretimle birlikte üretimin artmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri de üretim aşamalarındaki tüm fırınların, ocakların, dökümhanelerin, ekstrüzyon hatlarının yerli ve milli sermaye kullanılarak üretilmesidir.
Endüstriyel Fırınların üretilmesini ülkemizde başlatan sektörün vefat etmiş ve yaşayan tüm isimlerini saygıyla anarken rahmetli ve duayen Orhan Obalı, Ali Çivici başta olmak üzere Mehmet Özdeşlik, Kazım Serindağ, Tamer Eryılmaz, İbrahim Çivici gibi adını burada zikredemediğim tüm üreticilerimizi anmadan geçemeyeceğim.
Bugün birbirinden koparak çoğalan yüzlerce firma fırın üretimini büyük bir coşkuyla sürdürmekte ve ülkemize döviz kazandırmakta ve içeride binlerce kişiden oluşan istihdam sağlamaktadır. Bu alanda dışarıya bağımlılığımız ve özellikle Çin’den olan ithalatımız azalmıştır. Artık Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tün Dünya ülkelerinden fırın taleplerine nerdeyse yetişilememektedir. Sektördeki bazı firmalar ilk 500 firma arasına girerken, aralarından vergi şampiyonları ve ihracat birincileri çıkmaktadır.
Üretimin nerdeyse tamamı yerli&milli imkanlar ve kaynaklarla sağlanırken aynı zamanda yetişmiş insan gücü ve beyinler katkı vermektedir. Tornacısından frezecisine, makasçıdan prescisine, kaynakçıdan montajcısına, deposucusundan satınalmacısına, mühendisinden çizimcisine, şantiye şefinden ustabaşına, boyacısından doğalgaz tesisatçısına, elektrikçisinden otomasyoncusuna, yazılımcısından devreye alana kadar tüm ekip el birliği ile çok güzel işler çıkarmaktadır.
Tüm üretim süreci daha proje aşamasından test aşamasına kadar titizlikle ve toplam kalite yönetimi ilkeleri doğrultusunda ilerlemektedir. Sürekli bir inovasyon ve ar-ge çalışmaları yapılmakta ve nerdeyse aynı yıl içinde yapılan benzer fırınlar bile teknoloji ve verimlilik yönünden birbiri ile farklılık arz etmektedir. Bu süreçte Efsiad, Misad, Talsad, Galsiad gibi derneklerin ve Prestij Yayıncılık gibi sektörel yayınların katkıları da yadsınamaz. Yurtiçi ve yurtdışı fuarlarda boy gösteren Türk firmalarının sayısının da hızla arttığını ve geliştirip sergiledikleri makinaları görmek insana gurur vermektedir.
Otomotiv, tekstil ve inşaat gibi lokomotif sektörlerden biri olan endüstriyel fırın firmalarının daha kat edeceği çok yol vardır. Sektör peşinden sürüklediği yan sanayi oluşturmuş ve birçok işkolunu canlı tutmaya başlamıştır. Özellikle çelik ve paslanmaz çelik, refrakter ve izolasyon, hırdavat ve cıvata, kaynak, döküm, fittings, boya, elektrik ve otomasyon, hidrolik ve pnömatik motor ve redüktör, talaşlı imalat, rulman, sanayi makinaları, gaz ekipmanları, fan ve vantilatör gibi ana işkollarından malzeme tedarik ederek, teknik destek alarak bunu sağlamaktadır.
Bu sektöründe bazı problemleri ve sıkıntıları var elbette. Bunlardan en önemlisi çoğu firmanın aile şirketi olması diyebiliriz. Umarım aile şirketleri kurumsallaşarak ikinci, üçüncü kuşaklara fabrikalarını devredebilirler. Onlara bu konuda başarılar dilerken kurumsal olarak yoluna devam eden bazılarının da üretimleri artırarak yollarına devam etmeleri tek arzumuz.
İmalat sektörünün en önemli sorunlarında biri olan ara eleman ihtiyacının fırın sektörü yöneticilerinin temel sorunu olduğunu söylemeden geçmek olmaz. Maalesef çıraklıktan ustalığa doğru giden yolun tükenmesi sonucu gençlerimizin imalat sektörüne ve fabrikalara ilgi duymaması sonucu ara eleman sıkıntısı had safhaya ulaşmıştır. Bu konuda devletimizin gerekli önlemleri alması ve “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” projesini yeniden ve daha güçlü desteklemesi şarttır.
Fırın sektöründe tüm imal edilen makinalar tamamen yazılım destekli çalışmakta ve tam otomasyona dayanmaktadır. Ancak özellikle paslanmaz çelik, gaz malzemeleri, elektronik ve otomasyon ürünleri %90 ithale dayanmaktadır. Bu da maliyetin yükselmesine ve tedarik sıkıntılarına yol açmaktadır. Rulman, Motor&redüktör, fan&vanlitatör, refrakter&izolasyon malzemelerinde nispeten yerli üretimle karşılanabilmektedir.
Seri üretim yapmayan, müşterinin istediği kapasiteye göre fırın üreten endüstryiel fırın üreticileri proje bazlı çalıştıkları için her projenin bitmesi 3-6 ay gibi sürelere yayılmakta ve teslim aşamasına kadar geçen süreçte finansman desteğine ihtiyacı duymaktadırlar. Bu konuda tedarikçilerin faydası inkar edilemez. Ancak Devletimizin de kredi imkanlarını sonuna kadar açması yerinde olacaktır.
Özellikle pandemi ile birlikte başlayan ve son bir yılda yaşanan Rusya Ukrayna savaşı ile ivme kazanan ve en sonunda yeni ekonomik programla iyice tırmanan fiyat dengesizlikleri, kurların oynaklığı, geç terminler, tedarik sıkıntıları, yüksek enflasyon, artan mazot ve nakliye gibi sorunlar yüzünden maliyetlerde artışlar olmuşsa da fırın sektörü bu sıkıntıları büyük oranda aşmaya gayret göstermektedir. Dediğim gibi son yılların en canlı sektörü fırın sektörüdür. Devletimizin bu durumu geç de olsa fark edip gerekli destekleri vermesi, özellikle fabrikalara doğalgaz, elektrik, eğitim, makine ve techizat alımı, vergi, sgk destekleri beklentilerimiz arasındadır. Ayrıca son günlerde sıkıntı yaşanan vize konusunda da kolaylık diliyoruz. Zira yurtdışına fırın montajı ve teslimine giden arkadaşlarımız bu konuda yardım beklemektedir. Tekrar üzerine basarak ısrarla söylüyorum ki inşaat, otomotiv ve diğer sektörlerdeki durgunluğu endüstryiel fırın&ısıl işlem sektörüne vereceğimiz destekle aşabiliriz. Ancak hükümetimiz Rusya'dan gelen taleplerin karşılanması ve baskı ile engellenmemesi noktasında firmalarımızın arkasında durması gerekmektedir. Özellikle para akışlarının kesintiye uğramaması ve ödeme kanallarının açık kalması önemlidir.
Son olarak gençlere tavsiyelerde bulunmak istiyorum. Fırın sektöründe çalışmak ve kariyer başmaklarını tırmanmak hedeflerinizi arasında bulunmalı. İster torna ustası, ister CNC operatörü olun, ister mühendis veya makine ressamı ne olarak çalışmak isterseniz sizlere kapılarımız açık…. Kendinizi mesleğinizde iyi yetiştirirseniz, tecrübe kazanmak için sabırlı davranırsanız geleceğiniz garanti olur. Yurtdışı projeleri son yıllarda yurtiçine göre daha fazlalaştığından özellikle mühendis kökenli arkadaşlarımızın yabancı dil bilgilerini geliştirmeleri iyi olur.
TEKNİK/MESLEK LİSELİ ÖĞRENCİ PROFİLİ
Bir teknik/meslek lisesi öğrencisi nasıl olmalı? Kişisel özellikleri, karakteri, eğitimi, bilgisi, tecrübesi, fiziki görünümü, kıyafeti, elbise ve takım dolabı ve ekstra donanımları açısından masaya yatırmak ve ideali yakalamak istedim. Diğer yandan meslek liseleri nasıl olmalı? Eğitim kalitesi, vizyonu, misyonu….
Meslek lisesi öğrencisi deyince hem sürekli öğrenen, kendini geliştiren hem de çalışan ve uygulayan bir kişi aklıma gelir. Öğrendiklerini pratiğe dökendir meslek liseli benim gözümde.
Sakin ve vakarlı duruşuyla örnek bir öğrenci profili çizer. Temizliği, düzeni, çevresiyle uyumu, okuluna ve mesleğine odaklanmış, mesleğini seven ve sanatına saygılı bir profil. Okuldan ve stajdan gelen müthiş bir bilgi ve tecrübe birikimi, işi ile ilgili sertifika ve belgelere sahip, öğretmenlerinden ve ustalarından gördüğü edep ve iş ahlakını devam ettirmekte azimli… Bilgiye aç ve hırslı, sürekli kendini yenileyen bir yapıda, giyimiyle, konuşmasıyla ve haliyle örnek, teknoloji ile barışık.
Çelik burunlu ayakkabısından baretine, elbisesinden maskesine, eldiveninden çapak gözlüğüne, kulak tıkacından emniyet kemerine, önlüğünden kolluğuna hem derslikte hem de atölyede şık ve temiz bir görünüme sahip. Çekicinden pensesine, anahtar takımından metresine, pensesinden yan keskisine, kitaplarından voltmetresine, kumpasından kontrol kalemine, bilgisayarından ampermetresine, fırçasından tornavidasına tam tekmil bir takım ve malzeme dolabı veya çantası sürekli yanında.
Mesleğinin gerektirdiği alet ve makineleri kullanmasını bilen, makineleri özenli kullanan ve bakımlarını zamanında yapan, ölçüm yapabilen, proje okuyabilen, makine parçalarını birleştirebilen ve test yapabilen bir usta, teknisyen, tekniker ve mühendis adayı.
Sorunları çözebilen, idareci ve öğretmenlerine karşı sorumluluklarını bilen, işbirliği ve ekip çalışmasına yatkın, detaycı ve titiz bir insan. İşinin en iyisini yapmaya çalışan, olası terslikleri öngörebilen, üstlerini uyaran, aksaklıklar hakkındaki bildiklerini ve yeni fikirlerini toplantılarda aktarabilen.
İş sağlığı ve güvenliği konularına hâkim, tüm tedbirlerini almış, günlük beslenmesine dikkat eden, hakkını vererek çalışan ve karşılığını alan, hayal gücünü iyi kullanan ve sürekli geliştiren ve çok kitap okuyan bir karakter. Ailesine düşkün, vatanını seven, arkadaşlarıyla uyumlu, sosyal çevresinde sayılan ve sevilen, ben bilirim demeyecek kadar da mütevazi bir kişilik.
Gelelim meslek liselerine… Meslek liseleri sanayinin ve hizmet sektörünün ara eleman ihtiyacını karşılamak amacına hizmet etmeli. Bilgi, yetenek ve ilgi alanının ölçüldüğü bir sınavla, rehber öğretmenlerin yönlendirmeleriyle okula seçilmeli ve başlamalı. Mühendislik ve teknik öğretmenlik alanında ilerlemek istediklerinde ek puan desteği alabilmeliler. (Temel mesleki eğitim almış öğrencilerin daha iyi mühendis olacaklarına kesin gözü ile bakıyorum, fen ve matematik derslerini de almak kaydıyla)
Meslek liseleri sanayi ve işyerleriyle ile içiçe, omuz omuza, işbirliği içinde olmalı. Alanında uzman mühendislerin ve yetişmiş ustaların destekleri olmalı arkalarında. Daha öğrenciyken belirli iyi bir ücret alabilmeliler çalışmalarının karşılığında.
Proje geliştirmeli ve projelerine destek bulabilmeliler. Laboratuvar imkanları geniş olmalı. Temel düzeyde teknik yabancı dil öğretebilmeli. Teknik Lise müfredatına pedagojik formasyon dersleri eklenip mezunları teknisyenlik belgesinin yanı sıra Usta Öğretici belgesi de almalı.
Okulda üniversite kampüsleri tarzında ortam oluşturulmalı, kıyafet serbestisi getirilmeli, çeşitli etkinliklerin yapıldığı konferans, spor ve toplantı salonları da olmalı. Öğrencilerin fuar (özellikle kariyer ve makine-teknoloji fuarları) ve seminerlere katılımları sağlanmalı. Atölyedeki makine ve ekipmanlar yeterli ve son teknoloji olmalı. Öğrencilere her türlü alet desteği sağlanmalı. Yabancı ülkelerle öğrenci değişim programı uygulanmalı.
Meslek liseleri fabrika gibi, öğrencilerin de emeklerinin karşılığını alabilecekleri kazanç karşılığı iş alabilmeli, piyasanın ihtiyaç duyduğu gerçek şartlarda üretim ve montaj yapabilmelidir. Piyasa ile paralel şekilde makine parkına sahip olmalı, teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmelidir. Devletin ihtiyaç duyduğu tüm malzemeler (devlet araçlarının tamir ve bakımları dahil olmak üzere) okullarca karşılanabilmelidir. Ayrıca meslek lisesi öğrencileri eğitim hayatları boyunca da sigortalı sayılmalıdır.
Birçok firma meslek liselerine stajyer öğrenci için başvurmaktadır. Stajyer öğrenciler kendi meslek alanlarında çalıştırılmalı, usta ve usta öğretici eşliğinde mesleklerini öğrenmeli, ucuz iş gücü olarak görülmemelidir. İşyerlerinin stajyer öğrencileri verimli bir şekilde kullanıp kullanmadıkları kontrol edilmelidir.
Bazı firmalar da meslek lisesi öğrencilerine maddi destek olmak amacıyla burs vermekte veya okulların atölyelerine teçhizat bağışı yapmaktadırlar. Hatta okul yaptırıp devlete bağlayanlar veya kendi adlarına özel meslek lisesi açan çok değerli iş insanlarımızın varlığı da sevindiricidir. Faydasıçok Holding bu şirketlerimizden biri mesela… Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederiz.
Değerli öğrencilerimiz! Günümüzde ara eleman ve usta sıkıntısı sanayimizde had safhadadır. Birçok iş alanında nitelikli eleman ihtiyacı vardır ve meslek lisesi mezunları çok önemli hale gelmiştir. Çalışma şartları eskiye nazaran bir hayli iyi durumda ve kullanacağınız makinalar da otomatikleşmiştir. Teknoloji oldukça ön plandadır ve sizler için gelecek kaygısı minimum düzeydedir. Bunun farkında olduğunuzu umuyorum.
Meslek liselerindeki değerli yönetici ve öğretmenlerimiz! Sizler ülkemizin geleceğinde çok kilit bir rol oynuyorsunuz. Gelecek sizin ellerinizle ve emeğinizle şekillenecek. Öğrencilerinizi maksimum faydayı sağlayacak şekilde bilgi birikimlerinizi ve tecrübenizi artırınız. Öğrencilerin işyerleriyle ve sanayiyle iletişiminde destek olunuz. Onları hem teknik donanım hem de insani değerler açısından vatanına ve milletine faydalı birer fert olarak yetişmeleri konusunda elinizden gelen gayreti göstereceğinize eminim. Yolunuz açık olsun.
Bu yazımda teknik/meslek lisesinde okumuş biri olarak meslek liselerinin öğrenci ve öğretmen profiline katkıda bulunmaya çalıştım. Benim ve arkadaşlarımın üzerinde emeği olan tüm idareci ve öğretmenlerimi saygıyla anıyorum.