Kısa Yazılar

Sanayimizin yardımcı eleman ve USTA ihtiyacını çözmek amacıyla geliştirdiğim proje.

Slogan “Ustam yerine USTA yetiştir”

1. Bakanlıkta birim kurulur.
2. Tüm sanayi kuruluşları çalıştırdıkları USTA’ları Bakanlığa bildirir. (Diploma, MYK belgesi, USTALIK Belgesi gibi dokümanlarla birlikte)
3. Sanayi kuruluşlarına her USTA’nın yanına yetiştirmek şartıyla, en az 2 yıl sözleşmeli, sadece ustanın yanında çalıştırılmak koşuluyla yardımcı eleman alma imkanı tanınır.
4. Yardımcı elemanların SGK ödemelerinin bir kısmı teşvik amaçlı DEVLET tarafından karşılanır. İstihdam edilen yardımcı eleman sayısı arttıkça alınan teşvikin oranı da artar.
5. 2 yıl sonunda MYK teorik ve uygulamalı sınavıyla yardımcı elemanlara USTALIK, onları yetiştiren USTA’lara da USTA ÖĞRETİCİ belgesi verilir. Bu sınava yönelik olarak her mesleğe uygun teorik kitaplar basılıp yardımcı elemanlara ücretsiz dağıtılır.
6. Proje süresince DEVLET gerekli denetimlerini ve meslek liseleri ve Çıraklık okulları aracılığı ile sanayi kuruluşlarına ve elemanlara desteklerini yapar.

Böyle hem yeni ustalar yetiştirilmiş olur, hem yardımcı eleman ihtiyacı karşılanır hem de istihdama katkıda bulunulur.

ALÜMİNYUM PROFİL YAPIM AŞAMALARI

1.      DÖKÜMHANE

a) Ergitme Fırını

b) Hurda Şarj Arabası

c) Döküm Yollukları

d) Degasser

e) Filtre Ünitesi

f)  Döküm Makinası

g) Testere

h) Biyet Homojenizasyon Tesisi

2.      EKTRÜZYON HATTI

a) Kalıp Hazırlama (Isıtma Fırını)

b) Biyet Isıtma

c) Sıcak Kesme

d) Pres Yükleme

e) Ekstrüzyon Presi

f) Konveyör

g) Termik Fırın (Alüminyum Yaşlandırma)

h) Profil İstifleme

CPOxL ZİRVESİ İZLENİMLERİM

Gerçekten bir zirveydi.

Samimi ve verimli bir buluşmaydı.

Buram buram tecrübe kokuyordu.

Verimli ve münbitti, ustalık eseri olduğu belliydi.

Uzman ellerin hazırladığı aşikardı.

Konuşmacılar alanında tecrübeli ve uzman kişilerdi.

Ortam sıcak, muhabbet koyu ve ikramlar mükemmeldi.

Ödülleri alanlar bunu hak etmişlerdi.

Eğitime katılanlara sertifikalarının verilmesi güzeldi.

Sohbet ortamında yeni dostlukların yeşermesi çok iyi oldu.

Geleceğe yönelik yeni tohumlar ve temeller atıldı.

Tüm katılımcıların beğenisini kazandı.

Sunumlar doyurucu bilgiler içeriyordu.

Ekip çalışmasının bir sonucuydu.

Takım ruhunun yansımasıydı.

Çok yararlı ve öğreticiydi.

Kendimizi değerli hissettirdi.

İşte bütün bunlardan dolayı şahsım ve Sistem Makina Endüstriyel Fırınlar adına zirveyi organize eden TÜSMOD’a, sponsor olan firmalara, tüm konuşmacı, moderatör ve katılımcılara teşekkürlerimi sunarım. Beni ZİRVE’ye davet etme nezaketinde bulunan ve TÜSMOD’a üye olmama vesilen olan Gürkan Hüryılmaz’a ayrıca şahsi teşekkürü bir borç bilirim.

ARA ELEMAN ARIYORUZ

#HİRİNG

Ara eleman arıyoruz. Ben aramıyorum. Biz de aramıyoruz. Herkes arıyor. Tüm sanayi firmaları, üreticiler, imalatçılar arıyor…

Mühendis arkadaşlar, özellikle yeni mezunlar. Boşuna ilan sitelerinde vakit kaybetmeyin. Geleceğinizi garanti altına alacak, yüksek gelir imkanı sunan işler fabrikalarda sizleri bekliyor.

Sahaya inmeye niyet edin, kolları sıvayın, fabrikalarda ara eleman ihtiyacı had safhada. Merak etmeyin artık kullanacağınız tüm makinalar tam otomatik, robotik, bilgisayarlı son sistem teknoloji.. Sizi fazla yoracak işler değil…

İnanın pişman olmazsınız. Siz işi değil, iş sizi bulacak. Sizi arayacaklar, arayanlar arasından siz seçeceksiniz en iyi şartları sunan firmayı.

Zaten teknik bilgiye sahipsiniz. Çok kısa sürede öğrenir ve adapte olursunuz.

CNC operatörü

CAD & CAM operatörü

Robotik Kaynak

Makine montaj

CNC plazma

CNC torna & freze

Hidrolik & Pnömatik tesisatçılık

Gaz hatları tesisatçılığı

Testere

CNC makas & pres

ÇEVRE

Ne üretiyorsanız üretiniz mutlaka çevre ile ilgili önlemlerinizi alarak işe başlayınız. Hem kendi çalışanlarınızı hem de çevre fabrikalardaki çalışanların sağlığını tehlikeye atmayınız. Unutmayınız iş sağlığı ve güvenliği konusu ihmale gelmeyecek kadar önemlidir. Hiç kimse siz para kazanacaksınız diye sizin çevreye yaydığınız gürültü, koku, toz, duman ve kimyasal atıktan etkilenmek zorunda değildir.

Bu şekilde çalışmak istemiyoruz.

BİRAZ DA KENDİMİZE ÇALIŞALIM

Firmalar iş yoğunluğu içinde kendilerine çalışmayı ihmal ediyorlar. Fabrikaların bir kısmı dağınıklıktan ve düzensizlikten kurtulamıyorlar. Yoğun iş temposu içinde haftada veya ayda bir en azından yarım gün kendimize ayırmalıyız. Böylece israfın ve düzensizliğin önüne geçerken olası arızaları da geciktirmiş oluruz. Hani askerde Cuma günleri silah bakım günüydü. Askerler her Cuma günü öğleden sonra tüfeklerine bakım yaparlardı. Öyle ki birkaç ay sonra gözlerini bağlardık ta gözü kapalı parçalarına ayırıp tekrar toplayacak hale gelirlerdi. Bir usta da gözü kapalı tezgahına bakım yapabilmeli adeta.

            Kendimiz için çalışacağımız yarım günde neler yapabiliriz?

1. Fabrika içi ve depo stok kontrolleri
2. Fabrika genel temizliği ve düzeni (Etrafa yayılan fazla ve artan malzemeler yeniden istiflenir, elimizde nelerin olduğu görülür)
3. Makinalarımızın tamir ve bakımları (Her usta kendi kullandığı makinaya aylık bakımını yapar, tezgahını ve etrafını temizler ve düzene koyar)
4. Boya, badana ve temizlik işleri (Yemekhane, çay ocağı ve ortak kullanım alanlarının temizliği yapılır)
5. Proje kısmı bilgisayar ve çizimlerin yeniden düzenlenmesi
6. Muhasebe evraklarının düzeni ve bilgisayarda kontrolü, aylık raporların çıkarılması
7. Personel ve takım dolaplarının düzenlenmesi
8. İş güvenliği eğitimleri ve tatbikatların yapılması
9. Otoların temizlik ve evrak, malzeme kontrollerinin yapılması
10. Üst yönetim aylık genel toplantısı
11. Fabrika etrafının düzeni ve temizliği

KÖYDEKİ FABRİKA

Bazı şeyleri gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Ne akla hizmettir bilemiyorum ama tarlada, göl kıyısında, yol kıyısında, köy içinde, şehrin göbeğinde sanayi tesisisin ne işi var? Hangi belediye veya valilik bunlara izin verir, nasıl göz yumar anlaşılır gibi değil?

Sanayi tesisi dediğin organize sanayi bölgesi içinde olur, sanayi siteleri içinde olur ama köy içinde olmaz, ormanın kenarında olmaz. Gecekondu gibi hurdacıların, fabrikaların buralarda ne işi var? Atıklarını nereye atıyorlar? Elektriklerini, sularını ve doğalgazlarını nereden alıyorlar? Kimleri hangi şartlarda çalıştırıyorlar belli değil?

Gürültü kirliliği, toz, çevre katliamı, kimyasal atıklar, denetimsizlik, başıbozukluk ne isterseniz var bu tesislerde.  Buyrun siz karar verin gelecek nesillere ne bırakıyoruz?

LÜTFEN TEMİZ ÇALIŞALIM.

Bazı fabrikalarda ve atölyelerde gördüğüm önemli bir eksikliği belirtmek istiyorum. Genelde atölyelerimiz ve çalışma alanlarının çalışma ortamı yapılan iş gereği yağlı, kirli, gürültülü ve tozlu….

Ancak personelin ve gelen misafirin su ve çay içeceği nezih ve temiz bir köşe ayrılmamış. İmalatın içindeki su sebili ve çay ocağı kirli ve düzensiz duruyor. Nedense atölye sahipleri imalathanelerini yaparken ve yerleşim planlarken personelin ve gelen misafirin çay içeceği ve yemek yiyeceği, dinleneceği alanı oluşturmayı düşünmemiş. Halbuki az bir masrafla işyerinde ufak bir köşe veya bölme bunun için ayrılıp temiz ve düzenli tutulabilir. Böylece personel dinlenme saatleri içinde sessiz, temiz ve nezih bir ortamda çayını içip yemeğini yiyebilir. Aynı şekilde gelen misafirler de bundan yararlanırlar.

Bazı atölyelerde büro kısmı da tozlu ve kirli duruyor. Adeta oturup sohbet edilecek ve görüşme yapılacak ortam yok. Bütün enerjimizi iş için harcamayız ki.. Bunları da düşünmemiz lazım.

MARKALAŞMA

Endüstriyel Fırın sektöründe imal ettiğimiz fırınlarda kullandığımız ekipman ve malzemelerin çoğunun meşei yurtdışı. Gaz, hidrolik, pnömatik, elektrik, otomasyon, refrakter v.s. Ancak biz bu malzemeleri tamamen yerli imkanlarla ve insan gücüyle montajlayıp programlayarak makine üretiyoruz. Ve bu ürettiğimiz makineler alüminyum ve demir-çelik sektöründe yoğun şekilde kullanılıyor ve tercih ediliyor. Bu sektörde yurtiçinde ve dışında başarılı olmuş ve faaliyetini sürdüren onlarca firma var.

Ürettiğimiz makineleri fabrika isimlerinin yanı sıra ürün çeşitleriyle de markalaştırabiliriz. Kanımca bu şekilde bir markalaşma da bizi ürün bazında yurtiçi ve yurtdışında öne çıkarabilir.

YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN,

YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL.

Sevgili esnaf kardeşim,

Makinalarımızı ve endüstriyel fırınlarımızı imal ederken aldığımız ve kullandığımız hırdavat, rulman, hidrolik, pnömatik, elektrik, cıvata, bronz, plastik, boya, fittings, gaz malzemeleri, izolasyon, kaynak, el aletleri, motor, redüktör v.s. tüm malzemeleri satan ayrı ayrı firmalara sahipsiniz.

Ancak ortak bir noktanız var o da şu ki; ne satarsanız satın mutlaka hepiniz aynı zamanda hırdavatçısınız.

Ben diyorum ki önceliği kendi sattığınız malzemelere verseniz. Herkes kendi alanında satış yapsa, uzmanlaşsa, stoğunu ve ekibini genişletse daha iyi olmaz mı?

Örneğin, bir rulmancıya giriyorum. Tek tek ihtiyaçlarımı sıralıyorum.

-Şu rulman var mı?

-Yok

-Şu yataklı rulmandan var mı?

-Yok

-Şu sekman var mı?

-Yok

-Şu ölçüde kayış var mı?

-Yok

-Peki ne var sizde?

-Matkap, metre, eldiven, yapıştırıcı, bant, cıvata, zımpara, taşlama taşı, kılavuz var bizde.

-Pardon ben yanlış geldim galiba.

TEDARİKÇİ PROFİLİM

• Kolay ulaşılabilir olan. (Telefon, mail, WhatsApp gibi tüm kanalları açık)
• Hızlı geri dönüşler sağlayan.
• Tekliflerde fiyat yanı sıra, termin bilgisine ve teslimat şekline yer veren.
• Kalite teminatı ve sertifika sunabilen.
• Uygun fiyat ve ödeme vadesi ile çalışan.
• Hızlı ve düzenli sevkiyat yapan.
• Stoklu çalışan.
• Siparişleri düzenli takip eden. (hatırlatma gereği duymadan müşteriyi bilgilendiren ve siparişi unutmayan)
• Malzemeden anlayan, çözümler sunan.
• Kolay iade alan.

• YOK kelimesini kullanmayan.

YOK ARTIK !

Tüm işveren ve esnaflarımıza seslenmek istiyorum. YOK kelimesini lügatimizden kaldırmalıyız. Müşteri bizim sattığımız ürün grubu içinde bir şey isterse hiçbir zaman YOK dememeliyiz. Mutlaka istediği malzemeyi bir şekilde temin edip gerekirse maliyetine müşterimize ulaştırmalıyız. Çünkü müşteri sizin YOK dediğiniz ürün veya hizmeti başka yerden bulduğunda %90 bulduğu yerden devam eder.

Metre sorulduğunda YOK diyen hırdavatçı, Q500 imalat çeliği sorduğunuzda YOK diyen çelikçi, 13 mm battaniye sorduğunuzda YOK diye refrakterci kabul edilemez. Mutlaka elimizde o an mevcut olmayan malzemeyi komşumuzdan ve internetten bulup müşterimize teslim edebilmeliyiz.

Her türlü bilgi ve ürüne hızlı ve kolay erişilebilen bir Dünyada YOK demeye devam ederseniz kısa sürede YOK olursunuz.

Bugün başımdan geçen bir olayı aktarmak istiyorum. Bir ürün için 6 yeri dolaştım. Hepsi YOK dedi. Sadece biri YOK ama öğleden sonra getirtirim dedi. Ve ben çok mutlu oldum.